(bir araya) toplamak - Turco Inglés Diccionario

(bir araya) toplamak

Significados de "(bir araya) toplamak" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
(bir araya) toplamak contrude v.

Significados de "(bir araya) toplamak" con otros términos en diccionario inglés turco: 44 resultado(s)

Turco Inglés
General
bir araya toplamak lump v.
We will lump together all expenses.
Tüm masrafları bir araya toplayacağız.

More Sentences
bir araya toplamak huddle together v.
Penguins often huddle together to keep warm.
Penguenler ısınmak için sık sık bir araya toplanırlar.

More Sentences
bireylerin, kuruluşların veya sistemlerin bilgi toplamak ve işlemek üzere bir araya geldiği ortam information environment n.
bir araya toplamak band together v.
bir araya toplamak agglomerate v.
bir araya toplamak round up v.
bir araya toplamak huddle v.
bir araya toplamak aggregate v.
yeniden bir araya toplamak reaggregate v.
bir araya toplamak compendiate v.
bir araya toplamak pack v.
bir araya toplamak convent [obsolete] v.
bir araya toplamak slump v.
Phrasals
etraflarında at sürerek (sığırları) bir araya toplamak round in v.
birilerini toplamak/bir araya getirmek huddle someone together v.
bir araya toplamak/getirmek marshal someone or something together v.
etrafında toplamak/bir araya getirmek gather someone or something to oneself v.
bir şeyleri gelişigüzel bir araya toplamak jam something together v.
bir şeyleri gelişigüzel bir araya toplamak jumble something together v.
bir araya toplamak rope together v.
(birilerini) bir araya getirmek/toplamak bring (someone) together v.
bir araya toplamak/getirmek bunch up v.
birilerini/bir şeyleri bir araya toplamak/getirmek bunch someone or something up v.
bir araya toplamak call together v.
bir araya toplamak crowd up v.
birilerini/bir şeyleri bir araya toplamak draw people or things together v.
birilerini bir araya toplamak draw someone together v.
birilerini/bir şeyleri bir araya toplamak gather someone or something together v.
bir şeyleri bir araya toplamak gather something up v.
birilerini/bir şeyleri bir araya toplamak/getirmek get someone or something together v.
(birilerini/bir şeyleri) bir araya getirmek/toplamak group (someone or something) together v.
birilerini/bir şeyleri bir araya getirmek/toplamak herd someone or something together v.
bir araya toplamak huddle up v.
bir araya toplamak/getirmek marshal together v.
(birilerini/bir şeyleri) bir araya toplamak round (someone or something) up v.
Idioms
insanları/hayvanları kalabalık bir grup halinde bir araya toplamak/getirmek bring someone or something out in droves v.
(birilerini) bir araya getirmek/toplamak bring (someone) all together v.
bir araya toplamak/getirmek bring out in droves v.
(bir grubu) bir araya toplamak call (a group) together v.
Chemistry
bir araya toplamak flocculate v.
Printery
ayrı baskılardaki baskı malzemelerini bir araya toplamak close up v.
Archaic
bir araya toplamak huggle v.
bir araya toplamak inthrong v.
bir araya toplamak convocate v.